bugün

entry'ler (178)

kadıköy boks spor kulübü

özellikle akşamları eğlenceli bir ortama sahip boks kulübüdür. birileri intervande cebelleşirken salonun ortasında dans eden insanlar görebilirsiniz.

buyurun https://www.youtube.com/watch?v=meC1uNypIWA

kadıköy boks spor kulübü

fenerbahçe boks şubesi antrenörlerinden serdar avcı'nın başarılı boksörlerle eğitim verdiği boks okulu. kadıköy boğa'ya çok yakın, yavuztürk sokakta.

boksa başlamayı düşünen kadın, erkek, yaşlı, genç herkese tavsiye edebileceğim bir yer. başlayacağım ama ortam nasıldır, diye çekincesi olan varsa bilgi verebilirim.

kulübün facebook adresi: https://www.facebook.com/KadikoyBoks

serdar hoca'nın facebook adresi: https://www.facebook.com/kohayu?fref=ts

edit: ek olarak youtube sayfasını da ekliyorum antrenmanlar hakkında bilginiz olsun: http://www.youtube.com/user/kadikoyboks

hayat felsefesi yapılacak en güzel söz

(bkz: öküze ho götüne ko)

efes güneşi

(bkz: efes güneşli geceler diler)

babanın söylediği unutulmayan sözler

önce bana benden tiksiniyormuş gibi bir bakış atar ve sonra anneme dönüp "bir sürü hevesimiz vardı hepsi kursağımızda kaldı" der. ben bunu unutmam herhalde, kazındı beynime. çok ufakken söylediklerini de hatırlıyom mesela demek ki bunu da hatırlarım ilerde.

fatih

artık içinde kendinizi turist gibi hissedebileceğiniz istanbul ilçesi.

tramvay yolu üzerinde çemberlitaş'tan bağcılar tarafına doğru yürüyordum geçen ve ciddi söylüyorum o yol üzerinde yürüyen tek türk bendim lan. insanlar konuşuyor ve ne konuştukları hakkında gram fikrim yok, birileri karşıma çıkıp bir şeyler satmaya uğraşıyor anlamıyorum. sarışınım ben kaşım kirpiğim sarı yabancı sanıyorlar mağazaların önünden geçerken sürekli welcome, hi diye önümü kesiyorlar korkuyorum. herkes birbirini sikmeye uğraşıyor sanki burada, benim anladığım bu. yol soracağım mesela, pardon şuraya nasıl gidebilirim, diyorum. sorry i don't know turkish, diyor herkes. yol soracak insan bulamıyorum. bu ne lan.

edit: beğenmiyorsan siktir git, diyecekler yakında ondan korkuyorum.

boks

hata yaptığınızda geri dönüşünü net ve hızlı bir şekilde alacağınız spordur.

ilk hafta 3 gün gittim ve bana yetmiyor diyerek 5 güne yükselttim antrenmanı. gidebilsem yedi gün gideceğim, bir saat değil üç dört saat kalacağım. uzun süredir yaparken keyif aldığım, kendimi iyi hissettiğim tek şey. bakın tek şey diyorum.

biz yeni başladığımız için yeni başlayan arkadaşlarla eşleşirdik çalışırken. geçen bi alman koydu karşıma hoca boyu ve kilo 20 fazla benden. daha önce de sekiz dokuz ay yapmış. işte hoca hareket gösteriyor biz de aynısını yapıyoruz. bu kız bana çat çat vuruyor, lan diyorum noluyo. hoca sorun var mı dedi yok dedim. sert bir şekilde çalışmaya başladık biz. sağ direkt attı bi tane ben belimi yeterince kıvırıp kaçamadım sol kaşımda patladı yumruk ve ben kendimi o an çok iyi hissettim lan. bunun açıklamasını yapamayacağım ama evet iyi hissettim. hata yaptım ve cezasını da net bir şekilde aldım. bu bana o an çok iyi geldi. hayatta hata yapınca çok sonradan çıkıyor acısı. çıkmayı bekliyor hep, sürekli o tedirginlikle dolaşıyorsun. ama burada öyle değil. hatanın acısını bir saniye sonra çekersin ya da çekmezsin, ikinci saniyede olay kapanmıştır.

cemal süreya ya ait olmayan dizeler

bilgi kirliliğinin çok fazla yaşandığı bir dönemde ekşi sözlükten don tshort isimli yazarın yaptığı güzel bir çalışma. paylaşmamın yazar açısından sorun teşkil edeceğini düşünmüyorum, sözü uzatmadan buyrun

önce link https://eksisozluk.com/ce...-olmayan-dizeler--4466760

kısaca

--spoiler--

daha önce cemal süreya başlığında, ona ait olmayan dizeler hakkında bir çalışma yapıp paylaşmıştım. aradan geçen sürede yine ona ait olmayan dizelerin paylaşıldığını görüyorum. bu nedenle bu başlığı açma ihtiyacı duydum. sosyal medyadan cemal'e ait olamayan dizelerin çoğunu temizleyemem ama, bir gün ona ait olmayan bir dizeyi paylaşmadan önce araştırma gereği duyan bir arkadaşımız olursa, google'da bu başlığa rastlamasını umuyorum.

cemalseverlerden ricam bu çalışmayı sosyal medyada olabildiğince paylaşmaları; bloglarında, twitter'da, facebook'ta, aklınıza gelen her sosyal mecrada bu dizeleri paylaşırsanız, cemal'in şiirine büyük iyilik yapmış olacaksınız.

cemal'in şiirine saygıyla.

sosyal platformlarda bilgi kirliliğinin çokça yaşandığı şu son dönemlerde, babam dediğim bir şairin posta gazetesi şairi gibi, aptal saptal dizelerin sahibiymiş gibi gösterilmesi beni çok üzüyor. cemal'in bir kitabını alıp okumamış adamların twitter' da, facebook' da cemal süreya adı altında sayfalar açıp, onun olmayan cıvık cıvık şiirleri paylaşmaları beni deli ediyor.

sizlerden ricam, araştırmadan öğrenmeden copy paste yapıp bu dizeleri paylaşmamanız olacak.

aşağıda alıntıladığım dizelere cemal süreya'nın;

sevda sözleri
günler
güvercin curnatası
onüç günün mektupları
şapkam dolu çiçekle
99 yüz
günübirlikler

kitaplarında rastlanmamıştır.

ayrıca cemal süreya'nın biyografisi niteliğinde yazılan;

"cemal süreya arşivi" "feyza perinçek, nursel duruel"

"a'dan z'ye cemal süreya" "yky yayınları"

kitaplarında da rastlanamamıştır.

iş bu entry'nin sahibi yazar cemal süreya kültür sanat derneği üyesi olup, çeşitli edebiyat öğretmenleri'ne, edebiyat akademisyenleri'ne ve dernek üyelerine de bu dizelerin şair'e ait olup olmadığını sorup, araştırmış ve bu dizelerin cemal süreya'ya ait olmadığını saptamıştır.

eğer bir yanlışımız varsa kaynak belirterek bana dönen yazarlar olursa sevinirim.

cemal süreya'nın anısına saygıyla.

1-

"unutulmaz babaların öldüğü
annelerin ise onlarla gömüldüğü"

( ona ait olmayan dizeler çok ilginçtir ki 2010 yılından sonra daha çok çoğalıyor, sanırım adına açılan facebook sayfasıyla alakalı. )

2-

(bkz: öyle bir sihirbazdın ki beni bile kaybettin)

3-

öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
manzaraysa ayrılığa sıfır! işte her şey hazır..
acılarımla iki lafın belini kırdık.
yokluğunda bir kuş sütü eksik..

4-

parmak uçlarıma hapsettim seni.
dokunduğum heryerde seni hissediyorum,
canım yanıyor.

5-

'' ne kadar silersen sil; ya yırtılır defterin ya da izi kalır cümlelerin. ''

8-

"her gece üstünü açma üşütürsün diyeceğine, bir kere 'kalbini açma üzülürsün'.. deseydin ya anne..."

9-

seni seviyorum' diyen, seni gerçekten seven değildir. seni gerçekten seven; 'seni seviyorum' demeye çekinendir.

10-

''bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. ondan tüter "sevda sözleri...."

12-

'üzülme değmez' sözünü duymaktan sıkıldım.
değmeyenlere zaten üzülmem. üzüldüğüm şey
değmeyenlere yüreğimin değmiş olması.

13-

"sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz…"

"küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. aranızdaki tek fark; o elmalı, sen ise el’malı."

15-

" özledim. söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin. "

16-

"annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur "aşk"... "

17-

"gözlerine baktığımda kayboluşumun nedeni gözlerindir sanma…
her insan kendini kaybolmuş hisseder boşluğa bakınca!.."

18-

''karşıdan karşıya geçer gibi sev beni. önce bana, sonra bana, sonra tekrar bana bak...''

19-

"gözlerinin kahvesinden koy ömrüme,
kırk yılın hatrına "sen" kalay

20-

"parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. biraz heyecan, birazda salıncağı 'başkası kapacak' korkusu işte."

21-

gelmeye fırsatın yok biliyorum...
peki ya ben !
ben var mıyım ?
ya da hakkımda bildiklerini sırala !
gelmiyor mu hiç bir şey aklına ?
anladım.
konuşan gözler meselesi ,
belkide konuşuyordur gözlerin ama ben gözce bilmiyorum ki ;
sessizce biliyorum
usulca biliyorum
masumca biliyorum
yapabildiğini bildiğin tek bir şey var ama nolur bu sefer ağlatma yüklemi
peki ya sen !
sen var mıydın ?
hakkımda bilmediklerine ağlarken...
yoktun
gözlerinin konuştuklarını neden anlamıyorum merak ediyormusun?
çünkü;
onlar da yoklar.

22-

her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu.
kim sorarsa ''saat kaç'' diye,
cevabım hep aynı;
on'a doğru!

23-

"ki ben; senin ilkokul yıllarında durmadan yere düşürdüğün kurşun kalem gibiyim: dışı sapasağlam, içi paramparça.. "

24-

bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin..
sonra diyorum; ” söyleyince ne olacak, sus bitsin ” !

25-

"düşenin dostu olmaz" der kimileri. sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi..."

26-

- anlamıyorum, yoksa burs mu veriyorlar birbirlerini sevmeyenlere?

28-

"seni ne zaman uyurken hayal etsem; affediyorum"

29-

'birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!'

30 -

aynı şehirde
sen varsın
ben varım
biz yokuz!

31 -

"çocuk olsam yeniden...
bir tek düştüğüm için acısa içim,
ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece."

32-

"bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk."

33-

önemli olan hastalıkta sağlıkta değil, yalnızlıkta yanımda olman.

üşüyor musun ? üzülme bee ! gel yanıma.. o kadar yaktın ki canımı; isınırsın. üşümezsin bir daha.

özlemek, ölmek’ten sadece iki harf fazla be çocuk.

senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata.. varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.

zaman lazım sadece, unutacaksın ! nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını.. kırılan kalbini de öyle unutacaksın.

nasıl bilirdiniz? sorusuna, ''tanıyamamışım'' deyip geçtim...

seni ne zaman uyurken hayal etsem, affediyorum ...

benimsin demeden önce, seninim demeyi bilmeli insan.

aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, meğer her masala seni anlatarak başlarmış. 'bir varmış, bir yokmuş.

ne zaman bu sehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. gidersem dönmem çünkü biliyorum…

parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. biraz heyecan, biraz da salıncağı 'başkası kapacak' korkusu işte.

sen dedi; intihar gibisin. hem herkes tarafindan bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen.

allah'ım bana öyle bir eş nasip et ki; ömrümün son demlerinde bile gözlerine baktığımda kalbim ilk gün ki gibi çarpsın!

uğraşamam dünümle ve dünümdekilerle. ben yarına bakarım yanımdakilerle.

birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!

gider gibi yapmadım ben, ya kaldım ya gittim. sen ise kalır gibi yaptın, ama gittin ve ben bittim.

annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk.

35-

""mutlu olmanın yolunu, karsidakini mutlu etmek saniyorduk. yanildik! cunku ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalniz kaldik"

36-

uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
…
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum.)

38

"ertesi gün sana kavuşmayacağım için,
uyumadığım geceler var benim."

39-

"uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum

öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum"

40-

''ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum.
gidersem dönmem çünkü biliyorum. ''

41-

"aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim."

42-

"aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz."

44-

"ve sevda darağacında,
elimi çeksem senden olacağım,
çekmesem kendimden…"

45-

''annesinden dayak yediği halde, yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk.''

''denir ya aşk iki kişilik, yalan! aşk bile bile delilik. bide hayat müşterektir denir. buda yalan çünkü aşk acısı hep tek kişilik.''

''git' diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan.ben de sana 'sev' diyorum mesela.sevebiliyor musun?''

''gitmekle gidilmiyor ki... gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.''

''gider gibi yapmadım ben, ya kaldım ya gittim. sen ise kalır gibi yaptın, ama gittin ve ben bittim..''

''bir daha beni sevdiğini söyleme ! neden biliyor musun ? çünkü yine inanırım.''

''okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur..''

46-

"sana yolculuk yapmak istiyorum. kes yüreğine giden bir bilet; "can" kenarı olsun..."

47-

"uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarilamadan,
yuzune dokunamadan.
sadece seviyorum..."

48-

"aklım mı? o yüzsüz bir misafir. hep sende kalıyor..."

49-

"küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. aranızdaki tek fark; o elmalı, sen ise el’malı."

50-

''en az benimki kadar annemin de ahı tutar sana. burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta''

51-

''ne olmuş her fırsatta kendimle konuşuyorsam? bakma sen yanlış demiş eskiler, kendi kendine konuşana deli değil, yalnız derler.''

''denize ilk giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni.. boğulacakmışım gibi.''

52-

''her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. kim sorarsa saat kaç diye.. cevabım hep aynı; o'na doğru'' gibi adamın ağzına sıçan bir söz söylemiş. bunu okumamın hemen akabinde şahsıma ''üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. değmeyenlere zaten üzülmem. üzüldüğüm şey; değmeyenlere… yüreğimin değmiş olması.'' dizesiyle fatality yaptırmış, aşmış yazar ve şair.

53-

''ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum.
gidersem dönmem çünkü biliyorum.''

"aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim."

54-

"çocuk olsam yeniden... bir tek düştüğüm için acısa içim, ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece..."

55-

" nasıl bilirdiniz? sorusuna, "tanıyamamışım" deyip geçtim."

56-

"ne zaman bu sehirden kaçıp gitme isteği gelse,
bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum.
gidersem dönmem çünkü biliyorum.."

57-

' ve sonra gülüşün geldi aklıma
ve dedim ki
yine gelsen yine severim seni '

58-

"gözlerinin kahvesinden koy ömrüme, kırk yılın hatrına sen kalayım."

59-

'' seni soruyorlar... öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? ikisi de imkansız değil mi? çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin. ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin...''

60-

"günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz. sonra gelir bir 'merhaba' der, yine o kazanır..."

61-

''sonra gülüşün geldi aklıma
ve içimden dedim ki;
yine gelsen yine severim seni..''

62-

sevişti bir bakir ile bakire
erkeğe milli dediler kadına fahişe.

63-

''sonra gülüşün geldi aklıma ve içimden dedim ki;
yine gelsen yine severim seni.''

64-

''annesinden dayak yediği halde yine 'anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk'' diyen güzel şair.

65-

"tamam mesafeler aşka engel değil ama,
ben burada ağlasam senin yanakların ıslanır mı orada ? "

66-

" ne kadar silersen sil
ya yırtılır defterin ya da izi kalır cümlelerin. "

67-

"sonra gülüşün geldi aklıma ve içimden dedim ki; yine gelsen yine severim seni."

68-

"sevişti bir bakir ile bakire, erkeğe milli dediler kadına fahişe."

69-

" belki de konuşuyordur gözlerin
ama ben gözce bilmiyorum ki;
sessizce biliyorum
usulca biliyorum
masumca biliyorum..."

70-

ve sevda darağacında..
elimi çeksem senden olacağım, çekmesem kendimden...

71-

"sen; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin."

72-

sen bir çocuktun
ben bir çocuk
1000. sözü söylemek bana düştü
bir ben bir sen oyununda

73-

"git diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan. bende sana sev diyorum mesela, sevebiliyor musun?"

74-

"dokunulmasa da, görülmese de;
kalpte yer verilir bazısına, nedensiz..."

75-

'' belki o her şeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin.''

76-

"(...)
çünkü ne kadar mutlu ettiysek,
o kadar yalnız kaldık."

77-

"kimse benimle oynamıyor diye ağlayan çocuk ! sen büyü hele, bak ne oyunlar oynayacaklar seninle."*

78 -

''unuturum diye uyudum.
yine seninle uyandım.
belli ki uyurken de sevmişim seni.''

79-

'üşüdüysen söyle sevgilim, seni bir kat daha seveyim'

80-

üşüdüysen söyle sevgilim seni bir kat daha seveyim

81-

''annesinden dayak yediği halde, yine ''anne'' diye ağlayan bir çocuktur aşk''

82-

açık çay içerdi hep
demli olunca bardağın
diğer tarafından
beni göremezmiş,
öyle derdi.

83-

aklım mı? o yüzsüz bir misafir. hep sende kalıyor

84-

git' diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan. ben de sana 'sev' diyorum mesela. sevebiliyor musun?

85-

- gözlerinin kahvesinden koy ömrüme, kırk yılın hatırına sen kalayım.

86-

uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
…
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum.

87-

dışarıya yağmur,
yüreğime hasret,
fikrime sen...
nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen...

88-

dışarıya yağmur,
yüreğime hasret,
fikrime sen.
nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
bir bilsen.
89-

"ne olmuş her fırsatta kendimle konuşuyorsam? bakma sen yanlış demiş eskiler, kendi kendine konuşana deli değil, yalnız derler"

90-

”sevgilim olsun istemiyorum.
sevdiğim olsun istiyorum.
hergün ”görmek” değil.
benim olduğunu bilmek istiyorum!
elini tutmak değil.
kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum!."

91-

"sevgi çiftleşmek değil, 'tek'leşmektir"

92-

" sen yeter ki icinden de olsa bir seni seviyorum de, benim kulaklarim cinlasa kafi "

93-

"akıla gelen, başa gelir diyorlar ya, yalan! öyle olsa, milyonlarca sen düşerdi başıma."

94-

"sonra gülüşün geldi aklıma ve içimden dedim ki; yine gelsen yine severim seni."

95-

uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan,
yüzüne dokunamadan,
sadece seviyorum!

öyle uzaktan seviyorum seni!
elini tutmadan,
yüreğine dokunmadan,
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden,
şu üç günlük sevdalara inat,
serserice değil adam gibi seviyorum.

öyle uzaktan seviyorum seni,
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden,
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan,
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan.

öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan,
dökmeden,
parçalamadan,
üzmeden,
ağlatmadan uzaktan seviyorum.

öyle uzaktan seviyorum seni
sana söylemek istediğim her kelimeyi,
dilimde parçalayarak seviyorum.
damla damla dökülürken kelimelerim,
masum beyaz bir kağıtta seviyorum...

96-

"sen yeter ki içinden de olsa bir 'seni seviyorum' de; benim kulaklarım çınlasın kâfi."

97-

parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. biraz heyecan, biraz da salıncağı başkası kapacak korkusu işte..

98-

yağmur olsan binlerce damlaların arasından bulur tutardim seni.
cunku korkarim
bilirsin toprak aldigini vermiyor geri..

99-

gözlerinin kahvesinden koy ömrüme,
kırk yılın hatırına sen kalayım.

100-

"cocuk olsam yeniden...
bir tek dustugum icin acisa icim,
ve kalbim; cok kostugum zaman carpsa sadece...."

--spoiler--

ingilizce altyazılı dizi izlenen siteler

ingilzice diziyi ingilizce altyazılı izlemek için

http://sezonlukdizi.com/

bazı dizilerin ingilizce altyazısı mevcut, en azından lostun var, güzel dizileri ingilizce izleyince piç oluyor, lost zaten piçmiş tavsiye ederim. bi de anlıyorsun lan, yani ben mesela ingilizce sorsan bilmiyorum anlamıyorum konuşamıyorum hiçbi şey yapamıyorum ingilizceyle ilgili. ama bu diziyi anlıyorum az çok. olaylara genel olarak hakimim ayrıntılarda sıkıntı var. dördüncü bölümdeyim zaten daha yolumuz var..

cemal süreya

sosyal medyada ona ait olmayan birçok dizenin ona aitmiş gibi paylaşıldığı şair. cemal süreya okuduysanız eğer ayırt edebiliyorsunuz az çok bunları. bir şiirin altında cemal süreya imzası vardı, var da ben mi bilmiyorum acaba derken ekşi sözlük'te cemal süreya'ya ait olmayan dizeler başlığını gördüm. arkadaş araştırmış, yazmış ve güzel bir şey yapmış. cemal süreya adından paylaşım yaparken dikkatli olmak gerekir sonuçta.

buyrun https://eksisozluk.com/ce...-olmayan-dizeler--4466760

iki kız arasında kalmak

sevdiğim erkeğin içinde bulunduğu durum olabilir. kendimi bi seçenek gibi gösterdim aslında hiç seçenek de olmayabilirim.

şöyle anlatayım bu çocuğun bi sevdiği vardı ben onu gördüğümde, gördükten birkaç gün sonra sevmeye başladım zaten nasıl oldu anlamadım arkadaşlar ben de.. şimdi çocuğun sevdiğinin de sevgilisi var. ikimizin de sevdikleri başkasını seviyor ortak yön. ben gittim arkadaşa açıldım dedim ki bak böyle böyle. bi hoşuna gitti tabi bi kız ilk defa ilan-ı aşk etmiştir bence ona öyle duruyodu, o kadar iltifat da ettim. bana da biri aynısını yapsa benim de hoşuma giderdi yani. bi süre konuştuk biz anlattım sevdiği olduğunu bildiğimi filan komple söyledim yani. o da diyo ki yok ben onu kapattım unuttum filan. öyledir filan diyorum ben de ama inanmıyorum. o kapamak istiyor, kapamış gibi göstermek istiyor o yüzden. neyse sonra aramız soğudu biraz benim mallığım yüzünden. "bazı insanlar sadece iyi bir başlangıç yapmasını bilirler, sürdüremezler." aynen bu oldu.

defalarca duyduğum bi cümle vardı benim o çocuktan, sen şükriyeden çok daha güzel, çok daha akıllı, karakterli, iyi ve ahlaklı bi insansın. iki kere bana söyledi dedim kıyaslama gerek yok. durumu bilenlere de aynı şeyi söylemiş hep kulağıma geldi tabi. keşke hayali sevseydim ama olmadı demiş. bu nasıl bir cümle lan okudukça bi garip oluyom neyse. yani arkadaşlar anladım ki aşık olan insanlar için bunların hiçbir önemi yok. çünkü karakterine filan aşık olmuyorsun ki zaten değişik de bi şey neyine aşık olduğunu neden aşık olduğunu da bilemiyosun.

ha kapattım diyo demiştim ya, kapamadı arkadaşlar seviyor hala. ajanlarım sayesinde öğrendim. kapadım dersin bi fotoğrafını görürsün ya anlarsın kapamadığını, o da anlamış artık kapayamadığını.

yangında ilk kurtarılacak şeyler

annem aradı, karşıda yangın çıktı, evde de kimse yok nasıl çıktı acaba o yangın senin odanın camları filan da kırılmış-ben bilmiyom neden- babaannem aşağılardan bizim oralarda yangın olduğunu görmüş babamı aramış, babam da annemi aramış yangın varmış diye. annem benim odama bi giriyo karşı taraf yanıyor.hemen çıkmış gitmiş evden. buraya kadar normal yani. sonra kapadık tekrar aradı. hee bak yangında ilk kurtardığım şey sence neydi, dedi ben düşünürken cevabı söyledi hep böyle yapar, iki paket sigaram dedi.

zaten bizim evde kurtarılmaya değer bi şey yok hak verdim kadına.

karşılıksız sevmek

bisikletten düşmek gibidir..

şimdi acemisiniz, yokuş aşağı ıslak yolda yardırmış gidiyosunuz ne kadar hızlı olursa, adrenalin tavan ne olacak belli değil bu yokuşun sonu.. yavaşlamak da istemiyosunuz. birden bi viraj çıkar karşınıza ulan durayım desen bisiklet titremeye başlar yönlendiremezsin, biraz daha zaman kazanmak için virajı almaya karar verirsin. he amk nah alırsın o virajı yol ıslak yol. fırlarsın yolun dışına o an yüzlerce düşünce geçer kafandan, sürüklenmen geçince durursun bi sırt üstü yatıp gökyüzüne bakarsın yine bir sürü şey düşünürsün. hava ne güzel lan dersin topallaya topallaya tekrar bisikletine biner yoluna devam edersin. yara bereler de iyileşir zaten beş altı aya.. olmadı bi sene filan. hani geçmeyenleri de var da onları da anca görünce hatırlarsın lan bisikletten düşmüştüm ne biçim düşmüştüm vay be dersin.

sözlük yazarlarından aforizmalar

kardeş payı'ndan gelsin "evladım napıyon lan sen tüm tuşlara çalışıp bölüm mü geçmeye çalışıyon nabıyon"

sözlük yazarlarının itirafları

facebook açıp, kapak fotoğrafına şekil şukullu kendi fotoğrafımı koyup, altına da "bu da benim sana ayrılırken hediyem olsun" yazasım var.

yanlış anlamayın ortalıkta bi ayrılık yok. görüşmeyeceğiz bir daha o kadar. zaten görüşmüyorduk da.

başkasını seven birini sevmek

sen onu düşünürken onun başkasını düşünmesi durumudur.

arkadaşa anlatıyorum, diyorum bak böyle böyle. başkasını seviyor bayağı da seviyor lan bana anlattıklarına göre ama sevdiği de başkasını seviyor sevgilisi var diyorum. sen git konuş kızım, araya kimseyi sokmadan güzel güzel anlat ne hissettiğini, diyor o da.

o şimdi sevdiğini düşünüyor sadece, ama sen anlatırsan böyle böyle diye etkilenir mutlaka, sadece onu değil aynı zamanda seni de düşünmeye başlar. sonra zaten olacaksa olur olmayacaksa olmaz ama söyle mutlaka, dedi. dedim gideceğim zaten gitmeden bir gün önce söyleyeyim. erkenden söyle seni gördükçe aklına gelir, dedi. hak verdim tamam dedim ama daha söyleyemedim. biraz daha söyleyemezsem bundan sonra hatırlamakla yetinmek zorunda kalacağım.

veciz sözler

--spoiler--
"Artık yaşayacak bir şey kalmadı Sulhi Bey. Bundan sonraki günleriniz hatırlamakla geçecek."
--spoiler--

okuyup geçmeyin, tekrarlayın arkadaşlar.

2014 lys sonuçları

çoğu öğrencinin doğru düzgün sahur yapamamasına sebep olan sonuçlardır.

the last lions

bir anne ve üç yavrusunun hikayesini anlatan national geographic belgeseli. belgeselden çok film havası olsa da gördüğümüz her şey gerçek, haliyle iç burkuyor, hüzünlendiriyor. ağlatıyor bi de. insan belgesel izlerken ağlar mı ulan

24 haziran 2014 japonya kolombiya maçı

maçın özeti kakava. duyduğum o kadar isimden aklımda tek kalanı bu. yürü kakava